TİMAV “dil öğreniminde” alışılmış yöntemlerin dışında bir çalışmaya imza atıyor. “Arapça Köyü” ismiyle yürütülen proje kapsamında Konya’da, sadece öğrencilerin kaldığı bir yurt ortamında adeta bir “köy” kurularak öğrencilerin 7/24 Arapça konuşması sağlanıyor. İlk uygulaması 2015 yılında bir yurt ortamında denenen ve ciddi bir başarı elde edilen projenin ikinci yılı da tamamlandı. Kursta bir Arap ülkesinde yaşama ortamı oluşturabilme adına en temel ihtiyaçlar için bile Arapça dışında dil kullanılmıyor.

KONYA DEĞİL, SANKİ BİR ARAP ÜLKESİ

Arapça köyü programı, öğrenciye doğal Arapça konuşulan bir ortam hazırlama fikrinden ortaya çıkmış ve sanki bir Arap ülkesine gidilmiş hissettirme temeline dayanıyor. Öğrenci gün içerisinde, gerek derste gerekse dersten sonraki zamanlarında anadilinden uzak, tamamen Arapçayla iç içe.

Arapça Köyü’nde öğrencinin ana diliyle konuşmasına izin verilmiyor. Dersler dışında, ihtiyaçlarını dahi Arapça söylemesi, uzman Arap öğreticiler tarafından öğretiliyor ve öğrencilerin uygulamaları isteniyor. Bu önemli proje Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV) tarafından, model bir uygulama olarak 2015 yılı Ağustos ve Eylül aylarında 1,5 aylık süreyle Konya’da hayata geçirildi. Arapça Köyü projesinin prototip bir uygulaması olan ve İlim Yayma Cemiyeti (İYC) Konya Şubesi İlahiyat Yurdu’nun ev sahipliğinde gerçekleştirilen ve 20 öğrencinin katıldığı geçen yılki çalışma, 2016 yılında genişletilerek 62 öğrenci ile devam ettirildi.

7/24 ARAPÇA DIŞINDA DİL YASAK

TİMAV Yönetim Kurulu Üyesi ve Proje Genel Koordinatörü Prof. Dr. Muhammet Tasa, proje ile Arapça’nın akıcı bir şekilde konuşulmasını sağlama, Arapça konuşulurken hata yapma korkusunu kırma, öğrencinin arkadaşlarını ve hocalarını Arapça konuşurken görerek cesaret kazanma ve bir Arap ülkesine gitme ihtiyacı duyulmadan ülkemizde Arapça konuşma becerisini kazanmayı amaçladıklarını söyledi.

Tasa, ayrıca dil seviyesini geliştirme ve dilin kendi mantığıyla konuşulmasını sağlama, Arapça’yı öğrencilere sevdirme, gezintilerde, sohbette ve yemekte dahi Arapça konuşmalarını sağlama, öğrencilere, Arapça kullanmak üzere farklı görevler vererek bir Arap ülkesine gitmeden tüm zamanları Arapça ile örülmüş bir mekan ve zaman dilimi oluşturma fikrinin kendilerini bu projeyi yapmaya sevk ettiğini vurguladı.

ANA DİLİ ARAPÇA OLAN EĞİTMENLER EŞLİĞİNDE ÖĞRENDİLER

Prof. Dr. Tasa: “Bu doğrultuda Türkçe bilmeyen uzman Arapça öğretmenler seçtik. Öğrencilerin ve öğretmenlerin gün boyu aynı ortamda kalabilecekleri koşullar sağladık ve öğrencilere de haftalık izin günü olarak yalnızca Pazar gününü belirledik. Sosyal faaliyetlerde pratik dil kullanılması için on iki saatlik yoğun bir program hazırladık. Bu programa göre sabah saat 05.00’te uyanma, 06.00 programa başlama saati olarak belirlendi ve 13.00’e kadar derslere devam ediliyor. İki saatlik istirahatten sonra, 15.00’den, 22.00’ye kadar farklı faaliyet ve eğitimlerle öğretim sürdürülüyor. Ayrıca öğretmenler eşliğinde yemekler yeniyor ve sportif faaliyetler, geziler, konferanslar vb. etkinlikler yapılıyor. Gün sonunda da Arapça sohbet edilerek günlük program sonlandırılıyor” diye konuştu.

Projede yürütülen etkinlikler kapsamında, üniversite hocaları, çeşitli kurum ve kuruluşlardan uzman ve tecrübeli isimler tarafından haftalık Arapça konferanslar ve paneller de düzenleniyor.

PROJE GENİŞLEYEREK DEVAM EDİYOR

Geçtiğimiz yıl 20 erkek öğrenci ile sürdürülen proje bu yıl 54 erkek ve 8 kız öğrenci olmak üzere 62 öğrenci kapasitesiyle yürütüldü. Proje kapsamında İstanbul Uluslararası Fatih Sultan Mehmet AİHL’den 34 öğrenciyi misafir ettiklerini vurgulayan Tasa: “Projemiz Türkiye genelindeki İmam Hatip Liselerinde de geniş bir karşılık buldu. Bu da bizi ziyadesiyle memnun etti” dedi.

Proje Koordinatörü Prof. Dr. Muhammet Tasa, 2015-2016 eğitim-öğretim yılı boyunca farklı öğrenci gruplarıyla 6-8 haftalık programlar şeklinde uygulamaya devam edilen projenin, bu yıl da yaz kursu formatında devam ettiğini ve erkek ve kız öğrenciler için ayrı ayrı uygulandığını vurguladı.

Arapça öğrenmek için, Türkiye’den Arapça konuşulan ülkelere pek çok öğrenci gönderildiğinin altını çizen Tasa, öğrencilerin bu ülkelerde çok zaman yeterli pratik imkânını bulamadığını, bu ülkelerdeki kısıtlı süre ile düzenlenen Arapça kurslarından da yeterli verimin elde edilemediğini, üstelik birkaç aylık bir süre için çok ciddi bütçeler ayrılması gerektiğini söyledi.

Tasa: “TİMAV tarafından hayata geçirilen Arapça Köyü projesinde maliyetini yurtdışı benzer programlara oranla dörtte bir oranına kadar düşürdük. Diğer programlara kıyasla ölçülebilir ve değerlendirilebilir bir programa dönüştürdük. Öğrenciler için 24 saat pratik imkânı sağlayarak, onlara hayatın her alanında Arapça’yı kullanabilmelerinin yolunu açtık. Ayrıca Arap hocaların derslerine devam ederek, Arapça’da kısa bir zaman içinde ciddi mesafe kat etmelerine olanak sağladık. Arapça Köyü projemizin geçtiğimiz yılki model uygulaması, öğrencilerimiz, velilerimiz ve Mısır, Suriye, Ürdün’den gelen Arap hocalarımız tarafından tam not aldı” dedi.

Dil öğretiminde farklı yöntem arayışları olsa da ülkemizde hala önemli bir sorun olarak varlığını koruduğunu belirten TİMAV Genel Başkanı Ecevit Öksüz ise; projeyi sınırlı sayıdaki öğrenci gruplarıyla yıl içinde farklı gruplara da uygulayacaklarını bildirdi. “Önümüzdeki yıllar içinde projemizi geniş bir alanda birkaç yüz kişinin içinde barınma, beslenme, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını giderebileceği, A’dan Z’ye tüm ihtiyaçların Arapça konuşularak giderilebileceği küçük bir köy kurarak tüm Türkiye’den öğrenci kabul edebilir hale getirmeyi planlıyoruz” diyen Öksüz: “TİMAV olarak özelde İmam Hatipler, genelde ise gençlik ve din eğitimi adına bilgi, düşünce, strateji ve sosyal politikalar üreten ve uygulayan bir vakıfız. Farklı alanlarda devam eden ve uygulamaya alacağımız onlarca projemiz var. Projelerimizde klasikleşmiş, denenmiş ve yaygınlaşmış konu ve faaliyetlerden çok; farklı, gelişime açık, gençliğin günümüzdeki ilgi ve önceliklerini dikkate alan, eğitimle birlikte hayatın içerisinde değerlerimizden beslenen bir bakış ve duruşu kazandıracak ve besleyecek konulara ve faaliyetlere öncelik veriyoruz” dedi.