Samanyolu Televizyonunda yayınlanan “Şefkat Tepe” dizisindeki Peygamber sahnesi tepkilere neden oldu.

Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV) Genel Başkam Ecevit Öksüz, Hz. Muhammed’in ışık şeklinde, salavatlar eşliğinde bir ortama getirilmesi ve diziye konu edilmesinin Rasulullah’a saygısızlık olduğunu söyledi. Öksüz, Müslümanların en hassas olması gereken noktalardan birinin, Hz. Muhammed (s.a.v.) hakkında yorum yapmak veya onu dünyadaki iş ve amellerimize konu edinmek olduğunu belirtti. Bu konuda yoğun bir hassasiyet gösterilmesi ve istismara açık noktalardan Hz. Peygamber’in uzak tutulması gerektiğini ifade eden Öksüz, “Efendimiz; ‘Beni rüyada gören gerçekten beni görmüştür’ diyor. Efendimiz’i her görmek isteyen rüyasında göremez. Rasulullah’ı rüyasında gören insanlar da genelde edeben bu rüyalarını anlatmazlar. Çünkü bu rüya, Rasulullah ile kişinin kendi arasındaki bir ilişkidir. Efendimiz insanların rüyalarına girip, toplumsal olaylarla ilgili emirler vermez. Çünkü rüya ile amel edilmeyeceğini de söyleyen bir peygamberin ümmetiyiz” diye konuştu.

Öksüz, Samanyolu Tv’deki Şefkat Tepe dizisinde, zor durumda olan bir timin Hz. Peygamber’den yardım talep ettiğine dair algı olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: “Efendimiz’in ışık şeklinde, salavatlar eşliğinde bir ortama getirilmesi, bunun bir diziye konu edilmesi Rasulullah’a saygısızlıktır. Efendimizi ışık huzmesi şeklinde getireceksiniz, kamyona bindireceksiniz, kamyonu hareket ettireceksiniz, tekerin önüne biri yatacak ve Efendimiz’in üzerinde olduğu kamyon orada duracak… Böyle bir senaryoya Efendimiz’i konu edinmek İslam’ın ruhuna aykırı olduğu gibi Efendimize de saygısızlıktır.”

Senaryonun, insanların filmlerde karşılaştığı ruh çağırma seanslarını akıllara getirdiğini anlatan Öksüz, “Filmlerdeki ruh çağırma seanslarında tuhaf bir varlık gelir. Aynı sahnelerin Efendimiz’e uyarlanışı gibi bir durum söz konusu. İnsanlar, konu Efendimiz olunca salavatlar getirerek bekliyor vaziyette görülüyor. Bu direk ruh çağırma gibi bir şey çağrıştırıyor, bu doğru değil” ifadesini kullandı. Öksüz, insanları dinle ilgili istismara açık konularda daha dikkatli, edepli olmaya davet etti.

Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Muhittin Okumuşlar ise Peygamber Efendimizin, bir dizide rüyada görülmüş olarak gösterilse dahi, insanları yönlendirecek şekilde kullanılmasının doğru olmadığını söyledi.

Rüyanın İslam dininde bir bilgi kaynağı olmadığını ifade eden Okumuşlar, şunları kaydetti: “İslam’da bilgi kaynakları açık ve nettir. Bu nedenle rüyayla hareket edilmesi mümkün değildir. Günümüzde televizyonlarda, Peygamber Efendimizin rüyada görülmesi şeklinde karşımıza diziler, filmler çıkıyor. Burada şöyle bir durum var; insanlar başkalarını etkilemek adına böyle gizemli, güçlü bir takım argümanlar peşinde. Bunun için de Peygamberimizi kullanıyorlar. Tarihte de bu olmuş. Yalancı peygamberler dahi çıkmış, ya da ‘Efendimiz’i gördüm, şöyle buyurdu, şöyle yaptı’ diyen kimseler de çıkmış. Herhangi bir konuda televizyonda Efendimiz’in sözü kullanılarak istismar edilebilir ama burada çok daha ileri gidip bizzat görüştüğünü söylemek halinde bir istismar var. Hiçbir şekilde Efendimizin istismar edilmemesi gerekiyor.”

Geçmişte bir takım kimselerin, insanları etkilemek ve güç elde etmek için gizem oluşturmaya çalıştığını vurgulayan Okumuşlar, “Dizideki görüntüler de gizem oluşturarak, insanları istismar etmek anlamına geliyor. Peygamberimiz adına yalan uydurmak büyük günahtır. Söylemediği bir şeyi söyleme, onun adına yalan uydurmaktır. Efendimizin bu şekilde görülmesi, rüyaya gelmesi ve bilgi vermesi imkânsızdır. Dolayısıyla kim; ‘Peygamberimiz geldi, şöyle söyledi, böyle dedi’ gibi bir şey söylerse bu kendi adına yalan uydurmaktan daha öte bir şey. Bu dinde kabul edilemez ve yasaktır” şeklinde konuştu.