Hac dönüşü Meclis çalışmalarına başörtüsü ile katılma kararı alan bayan milletvekillerine bir destek de TİMAV’dan geldi.

Hac dönüşü Meclis çalışmalarına başörtüsü ile katılma kararı alan bayan milletvekillerine bir destek de TİMAV’dan geldi. Ülkemizdeki normalleşme adımlarının bir bir hayata geçtiğine işaret eden Türkiye İmam Hatipliler Vakfı Genel Başkanı Ecevit Öksüz, bayan milletvekillerinin Meclis çalışmalarına başörtüsü ile katılmaları ile birlikte ülkemizde yıllardır bir sorun olarak gündemde olan başörtüsü konusunun nihai olarak sorun olmaktan çıkacağını söyledi.

Başörtüsü takıp takmamamın tamamen kişinin kendi vereceği bir karar olduğunu vurgulayan Öksüz, “sayın milletvekillerimiz kendi hür iradeleri ile bu kararı almışlardır. Türk milletine düşen bu karara saygı duymaktır. Başörtüsünün Allah’ın emri olduğunun idrakinde olanlar ise bu karara saygı duydukları gibi desteklemelidirler. Diğer taraftan meseleye inanç temelli yaklaşamayan kesimlerin de insanların bireysel özgürlük ile din ve vicdan hürriyetini yaşayabilmelerine saygı duymaları hatta desteklemeleri gerektiğine inanıyoruz. Zira bizler başörtüsüne ve inanç özgürlüğüne karşı çıkanların da bireysel özgürlüklerini, din ve vicdan hürriyetini savunuyoruz. Biz; TİMAV olarak TBMM çalışmalarına başörtüleri ile katılma kararı alan vekillerimizin bu kararını destekliyor, kendilerini tebrik ediyor, yanlarında olduğumuzu deklare ediyoruz ” dedi.

Türkiye’nin normalleşmesinin önündeki engellerin bir bir kalktığına dikkat çeken TİMAV Genel Başkanı Öksüz: “Konya milletvekili Gülay Samancı, Denizli milletvekili Nurcan Dalbudak ve Kahramanmaraş milletvekili Sevde Beyazıt Kaçar’ı aldıkları bu karardan dolayı hassaten tebrik ediyorum. Aldıkları bu karar tarihimizde açılan yeni bir sayfa anlamına gelmektedir ve bu sayfada isimleri dua ve takdirle daima anılacaktır. Kendileri aldıkları bu karar ile hem Allah’ın emrini yerine getirmiş olmakta, hem de kamuoyunun hasretle beklediği, özlediği bir tabloyu hayata geçirmektedirler. Kamuoyunun vicdanındaki bir yara daha böylelikle kapanacak, demokrasimiz bir adım daha ileriye taşınacak, halkımızın değerleri temsil edildiği TBMM’de daha güçlü bir şekilde var olacaktır” dedi.

Meselenin sadece Meclis’te başörtülü vekil bulunması şeklinde algılanmaması gerektiğinin altını çizen Öksüz, üç milletvekilinin başörtüsü ile Meclis çalışmalarına katılmasının ülkedeki birçok özgürlük alanının önünün açılması ile de doğrudan ilgili olduğuna vurgu yaptı.

“Başörtüsünün Allah’ın bir emri olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu emri layıkıyla uygulamak her Müslüman kadının boynunun borcudur. Bu emri uygulamak için karar veren bir kadını desteklemek ise insani vasıfları gelişmiş, demokrasiyi özümsemiş, inançlarında samimiyet sorunu yaşamayan her insanın üzerindeki bir haktır” diyen Öksüz şöyle devam etti: “Allah’ın emrini uygulamak için karar almış bir insanın inancının gereğini yaşama istek ve kararına karşı durmak, onu engellemeye çalışmak insani bir refleks olmadığı gibi Allah’ın emrine de net olarak karşı durmak demektir”.

CHP’nin, başörtülü vekillerin Meclis çalışmalarına katılmalarını protesto edip, engelleyecekleri konusundaki açıklamalarını da değerlendiren Öksüz: “CHP, kendinden bekleneni yapmaktadır. Daha önceki açıklamalarında başörtüsüne özgürlüğü bireysel bir hak olarak gördüğünü ifade eden ana muhalefet liderinin, iş icraata gelince çark etmesi bizi hiç de şaşırtmamıştır. Bu ülkenin değerleri ile her zaman sorunlu bir görüntü çizen CHP’nin, aksi bir tavrı bizi şaşırtırdı. Ülkemizde demokrasi, insan hakları ve diğer tüm alanlarda kazanım olarak ortaya konulan her şey CHP de doğal bir rahatsızlık yapar hale gelmiştir. CHP adına işin acı tarafı bu durum kamuoyu tarafından da kanıksanmıştır. Artık toplumun büyük kesimi CHP’nin nasıl bir demokrasi takiyyeciliği yaptığını bizzat görmüştür. Böyle bir ortamda CHP’den artık, akıl tutulması yaşanmayan, Türkiye’nin çıkarlarına hizmet eden bir tavır beklemiyoruz. Başörtüsünü siyasi simge sayan bu zihniyet ile Kurtuluş Savaşında bacımızın başörtüsüne el uzatmaya kalkan ve milletin bizzat kendisinden dersini alan Fransızlar arasında nasıl bir fark var anlamak çok güç. Diğer taraftan milletvekillerinin başörtüsü ile meclis çalışmalarını yürütebilmesini destekleyen siyasi partileri, sivil toplum kuruluşlarını ve diğer tüm kişi ve kurumları da tebrik ediyoruz. ” diye konuştu.