Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV) Genel Başkanı Ecevit Öksüz yaptığı açıklamada, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması konusunda, milletin beklentisinin 4+4+4 şeklinde kesintili uygulanmasının olduğunu söyledi.
Sekiz yıllık kesintisiz eğitimin ilköğretim ve orta öğretimde ciddi tahribatlar yarattığını, getirilen teklifi eğitim ortamı ve milli eğitimin kazanımı olarak gördüklerini belirten Öksüz; “Kesintisiz 8 yıllık eğitim birçok açıdan sorunlu bir uygulamaydı. 28 şubat sürecinde özellikle İmam Hatip Liselerini hedef alarak uygulamaya alınmıştı. Halkın büyük teveccühüne mazhar olan bu okulları hem bitirmek hem de yüksek öğretimde ilahiyat fakülteleri dışındaki alanlara geçişini imkânsız hale getirmek istendi. Maalesef geçtiğimiz süreçte bunu isteyenler amaçlarına kısmen de olsa ulaştılar.”
Sekiz yıllık kesintisiz eğitim, en başta eğitim sistemi olmak üzere birçok alanda ülkemizi tahrip edip, milletin değerlerini, ihtiyaçlarını, yönelimlerini yok saydığını belirten Başkan Öksüz; “Böyle bir anlayış, 8 yıllık kesintisiz eğitimle aynı zamanda en büyük zararı reel sektöre vermeyi de göze almıştı. 15 yıla yaklaşan uygulamada meslek liseleri bitme aşamasına geldi. Reel sektörde ara eleman sıkıntısı had safhaya ulaştı. Bir tarafta işsizlik sorunu ile mücadele eden bir Türkiye diğer taraftan kesintisiz eğitim mağduru mesleksiz gençler bir diğer tarafta da meslek sahibi teknik ara eleman arayan iş dünyası. İşte bu garabetin mimarıdır kesintisiz eğitim ve katsayı uygulaması” dedi
Eğitimin kademeli hale dönüştürülmesi yani 4+4+4 sistemi tüm bu ve benzeri açılardan geç kalınmış olsa da yerinde bir uygulama olduğuna dikkat çeken Ecevit Öksüz, kademeli sisteme mutlaka ilk dört yıldan sonra geçilmesi gerektiğini vurgularken, uygulamanın hayata geçmesi ile birlikte eğitim öğretim sisteminde yaşanacak değişim ve dönüşümleri şöyle sıraladı;
*İlköğretim birinci sınıfta okuyan bir çocuğumuz ile sekizinci sınıfa gelmiş bir gencimiz aynı koridorlarda olmayacak.
*Ergenlik çağındaki bir gencimiz ile hayatla yeni yeni tanışan çocuklarımız aynı okul bahçesinde oynamak zorunda kalmayacak.
*Öğretmenlerimiz okul içerisinde asayiş memuru gibi dolaşmaktan kurtulacak, asıl işleri olan eğitim/öğretime daha fazla zaman ayıracak.
*Öğrencilerimiz ara geçişlerde okul türü farklılaştırması yapabilecekler.
*Meslek liselerimiz yeniden hayat bulacak.
*Öğrencilerimiz yetenekleri ve ilgi alanlarına göre profesyonel yönlendirme sistemine de kavuşmuş olacak.
*Aynı zamanda yıllarca bu haksız uygulamaya maruz bırakılan İmam Hatip Liseleri de eski heyecanına ve coşkusuna kavuşacaktır.
*Öğrencilerin yaş grupları ile birlikte eğitim görme imkânı, fiziki ve sosyal ortamlarındaki iyileştirmeler ile birlikte çocuklarımızın sosyal ve ruhsal gelişimleri daha verimli bir hale dönüşecek.
*Ve daha birçok başlıkta ifade edebileceğimiz bu yenilenme ile birlikte millet olarak verimli bir eğitim sistemine kavuşacağımıza inanıyorum.
Eğitim sistemimiz ve gelecek nesillerimiz için hayati bir düzenleme olan bu yaklaşımın tüm engelleme girişimlerine rağmen geri dönülemez olarak değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yapan TİMAV Genel Başkanı Ecevit Öksüz; “düzenlemeye karşı çıkan TÜSİAD ve benzeri kurumlar ülke ihtiyaçları ve kendi gerçekleri ile çatışıyorlar. Meslek lisesi memleket meselesi adı altında çeşitli sosyal sorumluluk projeleri üretenler, ya bu projelerinde samimi değillerdi ya da şu anda meseleye gerçekler ve ihtiyaçlar penceresinden değil yine ideolojik açıdan bakıyorlar. Kendilerini milletin ihtiyaçları ve objektif doğruların sağduyusu ile çatışmamaya davet ederken, başta Sayın Başbakan ve Milli Eğitim Bakanı olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Ülkemizin geldiği noktada herkes ihtiyaç ve beklentilerini dile getirmeli ancak, sadece kendi işini yapmalı. İş dünyası işine, eğitim dünyası eğitimine bakmalı. ” Dedi.
TİMAV
Genel Merkezi
Sayı: 811 .5/2012