TİMAV “dil öğreniminde” alışılmış yöntemlerin dışında bir çalışmaya imza atıyor. “Arapça Köyü” ismiyle yürütülen proje kapsamında Konya’da, sadece öğrencilerin kaldığı bir yurt ortamında adeta bir “köy” kurularak öğrencilerin 7/24 Arapça konuşması sağlanıyor. İlk uygulaması 2015 yılında başlayıp sürdürülen ve ciddi bir başarı elde edilen ancak pandemi nedeni ile iki sene ara verilen projenin beşinci yılı da tamamlandı.
Pandemi döneminde ara verilen ve bu sene beşincisi düzenlenen proje kapsamında, bugüne kadar Arapçada belli bir seviyeye ulaşan yaklaşık 400 lise öğrencisine, Arap asıllı uzmanlar tarafından dil eğitimi verildi. Kursta bir Arap ülkesinde yaşama ortamı oluşturabilme adına en temel ihtiyaçlar için bile Arapça dışında dil kullanılmıyor.
Bu seneki eğitimlere; İstanbul Fatih Sultan Mehmet Uluslararası İmam Hatip Lisesi, Ankara Muhammed Hamdi Yazır Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Konya Tahir Büyükkörükçü Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden toplam 30 öğrenci katıldı ve eğitimlerini tamamlayarak belgelerini aldılar.
“Arapça Dışında Dil Konuşmak Yasak”
Arapça köyü programı, öğrenciye doğal Arapça konuşulan bir ortam hazırlama fikrinden ortaya çıkmış ve sanki bir Arap ülkesine gidilmiş hissettirme temeline dayanıyor. Öğrenci gün içerisinde, gerek derste gerekse dersten sonraki zamanlarında anadilinden uzak, tamamen Arapçayla iç içe.
Arapça Köyü’nde öğrencinin ana diliyle konuşmasına izin verilmiyor. Dersler dışında, ihtiyaçlarını dahi Arapça söylemesi, uzman Arap öğreticiler tarafından öğretiliyor ve öğrencilerin uygulamaları isteniyor.
Proje Sorumlusu TİMAV Yönetim Kurulu Üyesi ve Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi Arap Dili ve Belagati Bölüm Başkanı Prof. Dr. Muhammed Tasa, öğrencilere verilen eğitimi ve projenin amaç ve hedeflerini anlattı.
Tasa, “Arapça Köyü’nde, en temel hedef öğrencilerin günlük hayatlarında Arapça konuşmalarıdır. Kantinde, sınıfta, hatta gezi ve etkinliklerde öğrencilerin kendi aralarında tüm konuşmaları Arapça yapılıyor.” dedi.
Tamamı Arap Hocalardan Oluşan Eğitim Kadrosu
Verilen eğitimle yabancı diller arasında Arapçanın öğrenilebilirlik oranını artırmak istediklerine dikkati çeken Tasa, şöyle devam etti:
“Belli düzeyde Arapça eğitimi almış ya da hazırlık okumuş öğrencilerin, güncel hayatını Arapça konuşarak sürdürebilmelerini sağlıyoruz. Müfredatımız 24 saat Arapça konuşmak üzerine kurulu.
Arap Dili ve Belagati bölümümüzden Mısırlı, Ürdünlü, Cezayirli hocalar öğrencilere ders veriyor. Başka bir dil konuşmak yasak. Öğrenciler her sabah konuşmada kullanılacak cümle yapılarını tekrar ediyor. Filmleri deşifre ettirerek, bunları kendi aralarında kritik yapmalarını sağlıyoruz. Zaten Arapça hocaları da Türkçeyi çok az biliyor.
Arapça Köyü projesiyle öğrencilerimize mevcut eğitim kurumlarında eksik kalan pratik çalışmaları için doğal bir ortam hazırlamayı, bu ortam içerisinde anadili Arapça olan kişilerin oluşturduğu çevre ile dil kullanma becerisini zevkli bir uğraşa dönüştürmeyi, ülkemizin gelişen ihtiyaçlarına karşılık verecek yetişmiş uzman kadrolarının Arapça öğrenme ihtiyaçları için çözümler üretmeyi amaçladık. Bu yüzden köyümüzün sakinlerinin Arapça dışında başka bir dil kullanmamaları konusunda hassas davranıyoruz.”
Her öğrenciyle bireysel olarak ilgilendiklerini vurgulayan Tasa, dolayısıyla ölçülebilir ve sürdürülebilir bir program yapmaya çalıştıklarını, hazırlık sınıfında başarılı olan öğrencilerin, 4 yıllık lisans eğitimleri süresince almaları gereken %30’luk Arapça eğitimine daha iyi hazırlamayı amaçladıklarını söyledi.
“Türkiye’deki Birçok Okuldan Hatta Yurt Dışından Talepler Var”
Tasa, “Arapça Köyü”nde öğrencilere yaklaşık 2 bin 500 kelime, 500 civarında da cümle öğrettiklerini belirtti. Öğrencilerin, ailelerinin ve öğretmenlerinin de projeden memnun kaldığını vurgulayan Tasa, şunları kaydetti:
“Proje kapsamında 30’u bu yıl olmak üzere toplam 387 öğrenci, bu köyde Arapçayı ana dili gibi konuşabilir hale geldi. Hatta öğrenciler normal hayatlarında da birçok kelimeyi farkında olmadan Arapça olarak kullanıyor. Bu da onların dili gayet iyi öğrendiğini gösteriyor. Bu güne kadar İstanbul, Ankara başta olmak üzere farklı illerden yüzlerce öğrenciyi misafir ettiklerini vurgulayan Tasa: “Projemiz Türkiye genelindeki İmam Hatip Liselerinde de geniş bir karşılık buldu. Bu da bizi ziyadesiyle memnun etti. Projenin başka ülkelerde ve Türkiye’nin çeşitli yerlerinde uygulanabilmesi için talepler var. Ayrıca Arap ülkelerinden paydaş kurumlarla iş birliği çalışmaları da sürdürülüyor. Projeyi yurt dışında uygulamak isteyen, Ürdün’deki yabancılara eğitim veren kuruluşlar, bize iş birliği yapma hususunda teklif sundu.” dedi.
Projenin Büyütülmesi ve Yaygınlaştırılması Hedefleniyor
Dil öğretiminde farklı yöntem arayışları olsa da ülkemizde hala önemli bir sorun olarak varlığını koruduğunu belirten TİMAV Genel Başkanı Ecevit Öksüz ise; projeyi sınırlı sayıdaki öğrenci gruplarıyla yıl içinde farklı gruplara da uygulamayı planladıklarını bildirdi. “Allah nasip ederse, önümüzdeki yıllar içinde projemizi geniş bir alanda birkaç yüz kişinin içinde barınma, beslenme, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını giderebileceği, A’dan Z’ye tüm ihtiyaçların Arapça konuşularak giderilebileceği küçük bir köy kurarak tüm Türkiye’den öğrenci kabul edebilir hale getirmeyi planlıyoruz” diyen Öksüz: “TİMAV olarak özelde İmam Hatipler, genelde ise gençlik ve din eğitimi adına bilgi, düşünce, strateji ve sosyal politikalar üreten ve uygulayan bir vakıfız. Farklı alanlarda devam eden ve uygulamaya alacağımız onlarca projemiz var. Projelerimizde klasikleşmiş, denenmiş ve yaygınlaşmış konu ve faaliyetlerden çok; farklı, gelişime açık, gençliğin günümüzdeki ilgi ve önceliklerini dikkate alan, eğitimle birlikte hayatın içerisinde değerlerimizden beslenen bir bakış ve duruşu kazandıracak ve besleyecek konulara ve faaliyetlere öncelik veriyoruz” dedi.
Arapça Köyü, İHL Öğrencilerine Her Bir Ânı Arapça ile Dolu Doğal Bir Yaşam Ortamı Sunuyor
Projeyle, katılımcılara tamamı Arap öğretim kadrosu ile 5 hafta boyunca 24 saatlik eğitim ve etkinliklerle dolu doğal bir yaşam ortamı sunduklarını, yapılan sosyal ve sportif faaliyetlerle ders yoğunluğunu hafiflettiklerini ve bu durumun öğrencileri ziyadesiyle memnun ettiğini belirten Öksüz, “Sınıfların muhadese dersinde sınıfların mevcudunun az olmasından dolayı öğrenciler bu derste bol bol konuşarak kendilerini ifade ettiler, böylelikle öğrencilerimiz gerçekleştirilen ders ve etkinlikler de birçok yeni cümle kalıbı ve kelime öğrenerek, konuşma ve Arapça kelime birikimi bakımından ciddi manada istifade ettiler.” diye konuştu. Öksüz; Arapça Köyü’nün 5. yılında, öğrencilere, ailelerine, program ortakları olan NEÜ İlahiyat Fakültesi yönetimi ve öğretim üyelerine, yurt ve sınıflarını açarak öğrencileri ağırlayan Tahir Büyükkörükçü Anadolu İmam Hatip Lisesi öğretmen ve idarecilerine ve desteklerinden dolayı TİMAV yönetim kurulu üyelerine teşekkür etti.