TİMAV “dil öğreniminde” alışılmış yöntemlerin dışında bir çalışmaya imza attı. Proje kapsamında Konya’da adeta bir “Köy” kurularak öğrencilerin 7/24 Arapça konuşması sağlanacak.
Projenin ilk uygulaması bir yurt ortamında denendi ve ciddi bir başarı elde edildi. Kursta bir Arap ülkesinde yaşama ortamı oluşturabilme adına en temel ihtiyaçlar için bile Arapça dışında dil kullanılmadı.
KONYA DEĞİL, SANKİ BİR ARAP ÜLKESİ
Arapça köyü programı, öğrenciye doğal Arapça konuşulan bir ortam hazırlama fikrinden ortaya çıkmış ve sanki bir Arap ülkesine gidilmiş hissettirme temeline dayandırılmış. Öğrenci gün içerisinde, gerek derste gerekse dersten sonraki zamanlarında anadilinden uzak, tamamen Arapçayla iç içe.
Öğrencinin ana diliyle konuşmasına izin verilmiyor. Dersler dışında, ihtiyaçlarını dahi Arapça söylemesi uzman Arap öğreticiler tarafından öğretiliyor ve öğrencilerin uygulamaları isteniyor. Bu önemli proje Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV) tarafından, model bir uygulama olarak Ağustos ve Eylül aylarında 1,5 aylık bir süreyle Konya’da hayata geçirildi. Arapça Köyü projesinin prototip bir uygulaması olan bu yılki çalışma, İlim Yayma Cemiyeti (İYC) Konya Şubesi İlahiyat Yurdu’nun ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
7/24 ARAPÇA DIŞINDA DİL YASAK
TİMAV Yönetim Kurulu Üyesi ve Proje Genel Koordinatörü Prof. Dr. Muhammet Tasa, proje ile Arapça’nın akıcı bir şekilde konuşulmasını sağlama, Arapça konuşulurken hata yapma korkusunu kırma, öğrencinin arkadaşlarını ve hocalarını Arapça konuşurken görerek cesaret kazanma ve bir Arap ülkesine gitme ihtiyacı duyulmadan ülkemizde Arapça konuşma beçerisini kazanmayı amaçladıklarını söyledi.
Tasa, ayrıca dil seviyesini geliştirme ve dilin kendi mantığıyla konuşulmasını sağlama, Arapça’yı öğrencilere sevdirme, gezintilerde, sohbette ve yemekte dahi Arapça konuşmalarını sağlama, öğrencilere, Arapça kullanmak üzere farklı görevler vererek bir Arap ülkesine gitmeden tüm zamanları Arapça ile örülmüş bir mekan ve zaman dilimi oluşturma fikrinin kendilerini bu projeyi yapmaya sevk ettiğini vurguladı.
UZMAN EĞİTMENLER EŞLİĞİNDE ÖĞRENDİLER
Prof. Dr. Muhammet Tasa: “Bu doğrultuda Türkçe bilmeyen uzman Arapça öğretmenler seçtik. Öğrencilerin ve öğretmenlerin gün boyu aynı ortamda kalabilecekleri koşullar sağladık ve öğrencilere de haftalık izin günü olarak yalnızca Pazar gününü belirledik. Sosyal faaliyetlerde pratik dil kullanılması için on iki saatlik yoğun bir program hazırladık. Bu programa göre sabah saat 05.00’te uyanma, 06.00 programa başlama saati olarak belirlendi ve 13.00’e kadar derslere devam edildi. İki saatlik istirahatten sonra, 15.00’den, 22.00’ye kadar farklı faaliyet ve eğitimlerle öğretime devam edildi. Ayrıca öğretmenler eşliğinde yemekler yendi ve sportif faaliyetler, geziler, konferanslar vb. etkinlikler yapıldı. Gün sonunda da Arapça sohbet edilerek günlük program sonlandırıldı” diye konuştu.
Projede yürütülen etkinlikler kapsamında, Mısır- Türk iş adamları Derneği Başkanı Atilla Ataseven, Yrd. Doç. Dr. Ali Dadan, Arap Dili ve Belagati Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Yusuf Sami Samancı gibi tecrübeli hocalar tarafından haftalık Arapça konferanslar ve panellerin de düzenlendiği bildirildi.
2015-2016 eğitim-öğretim yılı boyunca farklı öğrenci gruplarıyla 6-8 haftalık programlar şeklinde uygulamaya devam edilecek olan projenin, önümüzdeki yıllarda genişletilerek devam edeceğini vurgulayan Proje Koordinatörü Prof. Dr. Muhammet Tasa, önümüzdeki 1 yıl içinde projeyi geniş bir alanda kurulacak olan Arapça Köyü’ne dönüştüreceklerini, tüm Türkiye’den öğrenci kabul edilecek olan bu köyde A’dan Z’ye tüm ihtiyaçların Arapça konuşularak giderileceğini söyledi.
Arapça öğrenmek için, Türkiye’den Arapça konuşulan ülkelere pek çok öğrenci gönderildiğinin altını çizen Tasa, öğrencilerin bu ülkelerde çok zaman yeterli pratik imkânını bulamadığını, bu ülkelerdeki kısıtlı süre ile düzenlenen Arapça kurslarından da yeterli verimin elde edilemediğini, üstelik birkaç aylık bir süre için çok ciddi bütçeler ayrılması gerektiğini söyledi.
Tasa: “TİMAV tarafından hayata geçirilen Arapça Köyü projesinde maliyetini yurtdışı benzer programlara oranla dörtte bir oranına kadar düşürdük. Diğer programlara kıyasla ölçülebilir ve değerlendirilebilir bir programa dönüştürdük. Öğrenciler için 24 saat pratik imkânı sağlayarak, onlara hayatın her alanında Arapça’yı kullanabilmelerinin yolunu açtık. Ayrıca Arap hocaların derslerine devam ederek, Arapça’da kısa bir zaman içinde ciddi mesafe kat etmelerine olanak sağladık. Arapça Köyü projemizin model uygulaması, öğrencilerimiz, velilerimiz ve Mısır, Suriye, Ürdün’den gelen Arap hocalarımız tarafından tam not aldı” dedi.
Dil öğretiminde farklı yöntem arayışları olsa da ülkemizde hala önemli bir sorun olarak varlığını koruduğunu belirten TİMAV Genel Başkanı Ecevit Öksüz ise; Projeyi sınırlı sayıdaki öğrenci gruplarıyla yıl içinde 4 farklı gruba daha uygulayacaklarını bildirdi. “Sonrasında ise birkaç yüz kişinin içinde barınma, beslenme, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını giderebileceği küçük bir köy kurarak projemizi tüm Türkiye’den öğrenci kabul edebilir hale getirmeyi planlıyoruz” diyen Öksüz: “ TİMAV olarak özelde İmam Hatipler, genelde ise gençlik ve din eğitimi adına proje üreten ve uygulayan bir vakıfız. Farklı alanlarda devam eden ve uygulamaya alacağımız onlarca projemiz var. Projelerimizde klasikleşmiş, denenmiş ve yaygınlaşmış konu ve faaliyetlerden çok; farklı, gelişime açık, gençliğin günümüzdeki ilgi ve önceliklerini dikkate alan, eğitimle birlikte hayatın içerisinde değerlerimizden beslenen bir bakış ve duruşu besleyecek, kazandıracak konulara ve faaliyetlere öncelik veriyoruz” dedi.